ELLİNG

Filmin ana karekteri olan Elling'in, 40 yıldır hiç ayrılmadığı, hayatını ve evini paylaştığı annesi yeni ölmüştür. Bu olay kendisini altüst eder ve polis tarafından evindeki bir dolabın içine saklanmış halde bulunduktan sonra  psikiyatrik kliniğe kaldırılır. 

Klinikte kaldığı iki sene, Elling'in anlamsız bulduğu hatta annesiyle kurduğu özel hayata bir tecavüz olarak algıladığı, terapi amaçlı sorgulamalarla geçer. 

Bu süreç içerisinde kendi karakterine tam zıt karakterli Kjell Bjarne ile odasını paylaşmaktadır.Doktorların bu ikilinin kendi hayatlarını kurma zamanının geldiğine karar vermesiyle, Elling ve Kjell Bjarne Oslo'da küçük bir apartman dairesine yerleştirilirler. 

Ancak bu sadece bir denemedir ve sorumluluğu altında oldukları sosyal görevli Frank Asli'nin kendi kendilerine yetebildikleri onayını vermesiyle özgürlüklerine kavuşabileceklerdir.

Elling, bir restorana adım atmanın Güney Kutbu'nu keşfe gitmek kadar zor olduğunu düşünen, telefonlara cevap veremeyen, kısaca asosyal biridir. Annesinin ölümüne kadar hep onun doğrularıyla ve onun koruması altında yaşamıştır.  Böylelikle evlerinin mutfağına Norveç'in Konservatif Başbakanı Gro Harlem Brundtland'ın fotoğrafını asacak derecede tutucu biri haline gelmiştir. Kjell Bjarne ise olaylara aşırı reaksiyonlar veren, aklı fikri yemekte ve kadınlarda olan fakat Elling'in tersine cesur ve rahatlıkla sosyal ortamlara katılabilen bir karakterdir.Aslında Elling ve Kjell Bjarne birbirlerini tamamlayan iki kişiliktir ve birbirlerine yakınlaştıkça da hayallerini gerçekleştirme gücünü kendilerinde bulurlar. Elling şiir yazabildiğini farkeder, bu sayede ünlü bir şair olan Alfons Jorgensen ile arkadaşlık kurar ve hatta kendi yazdığı şiirleri süpermarketlerde gizli gizli yiyecek paketlerine yerleştirerek "yayınlamaya" başlar.  Kjell Bjarne ise, Alfons Jorgensen'e ait kullanılamayan bir koleksiyon arabasını tamir ederek hayatına yeni bir anlam katar ancak üst komşuları Reidun'la romantik bir ilişkiye girerek en büyük hayalini gerçekleştirir.